Kelebekler

Bir odanın içinde kalplerdeki sevginin ateşini temsil eden bir mum yanmaktadır ve mum ışığının uzağında, odanın penceresinin dışında bekleyen kelebekler vardır. Bunlar bir bilge kelebek etrafında toplanmışlardır.
Her kelebek, merakla bu ateşi yakından tanımak istemektedir. Birinci kelebek bu ateş ile ilgili bilgi toplamak için uçar gider, mumun yandığı odanın penceresine daha yakından bakar ve geri döner. Döner dönmez ateşin rengini, formunu, ışığını tarif eder. Özetle birinci kelebek,  alevin mekan içerisinde haline teorik bir anlatım getirir. Konuşmasını bitirdiği zaman, bilge kelebek bu anlatımı yapan kelebeğe dönerek: “sen ateş ile ilgili hiç bir deneyim yaşamamışsın” der.
Bunun üzerine ikinci kelebek uçar ve aleve daha da yaklaşarak etrafında dönmeye başlar. Aleve biraz dokunur dokunmaz, acele ile geri uçar. Diğer bekleyenlere ulaşır ulaşmaz, aleve dokunmasından dolayı duyduğu hisleri vurgulamaya, anlatmaya başlar. Bilge kelebek bunları dinledikten sonra, “senin deneyimin de arkadaşınınkinden farklı değil ” der.
Derken aralarından başka bir kelebek, cesur bir şekilde fırlayıp uçar. Aleve ulaştığı zaman atar kendisini içine, kendini alevler içinde kaybeder, çözülür. Bütün uzantıları ateş gibi kıpkırmızı olur. Kelebeğin mumun alevi içinde çözülüp onun görüntüsünü aldığını gördükten sonra bilge kelebek diğerlerine dönerek şöyle der: “İşte, bu arkadaşınız ateş ile ilgili bilmek istediklerini öğrendi. Fakat bu bilgiyi biz bilemeyiz, yalnızca kendisi bilir..”

Hakkında aktiffelsefe

Rastgele

Ne Duymak İstersen

NE DUYMAK İSTERSEN Bir gün New York’ta bir grup iş arkadaşı yemek molasında dışarıya çıkarlar. …